19- Müslüman; Müslümanın Ayıplarını Örtmelidir - ١٩ - باب مَا جَاءَ فِي السَّتْرِ عَلَى الْمُسْلِمِ
Sünen-i Tirmizi: 23 - İYİLİK VE SILA KİTABI: 19- Müslüman; Müslümanın Ayıplarını Örtmelidir
Tarih: 22 Mart 2024 Cuma0 cevap verildi, 2 değerlendirme yapıldı, 3 görüntülendi.
Bu sayfa 22.03.2024 tarihinden itibaren 3 defa görüntülendi.
٢٠٥٥ - حَدَّثَنَا عُبَيْدُ بْنُ أَسْبَاطِ بْنِ مُحَمَّدٍ الْقُرَشِيُّ، حَدَّثَنِي أَبِي، عَنِ الأَعْمَشِ، قَالَ حُدِّثْتُ عَنْ أَبِي صَالِحٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ( مَنْ نَفَّسَ عَنْ مُسْلِمٍ كُرْبَةً مِنْ كُرَبِ الدُّنْيَا نَفَّسَ اللَّهُ عَنْهُ كُرْبَةً مِنْ كُرَبِ يَوْمِ الْقِيَامَةِ وَمَنْ يَسَّرَ عَلَى مُعْسِرٍ فِي الدُّنْيَا يَسَّرَ اللَّهُ عَلَيْهِ فِي الدُّنْيَا وَالآخِرَةِ وَمَنْ سَتَرَ عَلَى مُسْلِمٍ فِي الدُّنْيَا سَتَرَ اللَّهُ عَلَيْهِ فِي الدُّنْيَا وَالآخِرَةِ وَاللَّهُ فِي عَوْنِ الْعَبْدِ مَا كَانَ الْعَبْدُ فِي عَوْنِ أَخِيهِ ). قَالَ وَفِي الْبَابِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ وَعُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَقَدْ رَوَى أَبُو عَوَانَةَ وَغَيْرُ وَاحِدٍ هَذَا الْحَدِيثَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِي صَالِحٍ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم نَحْوَهُ وَلَمْ يَذْكُرُوا فِيهِ حُدِّثْتُ عَنْ أَبِي صَالِحٍ
19- Müslüman; Müslümanın Ayıplarını Örtmelidir
2055- Ebû Hüreyre (رضي الله عنه)'den rivâyete göre, Rasûlüllah (ﷺ) şöyle buyurmuştur: “Kim bir Müslüman'ın dünya sıkıntılarından bir sıkıntısını kaldırırsa Allah'ta onun ahiret sıkıntılarından bir sıkıntısını kaldırır. Yine kim darda kalan bir Müslümanın imdadına yetişirse Allah ta o kimsenin hem bu dünyada hem de ahirette imdadına yetişir ve işlerini kolaylaştırır. Kim dünyada bir Müslüman kardeşinin ayıbını örterse Allah'ta o kimsenin dünya ve ahirette ayıplarını örter. Kul; kardeşinin yardımında oldukça Allah'ta O kula yardım eder.” (Müslim, Birr veSıla: 17; Buhârî, Edeb: 34)
Tirmizî: Bu konuda İbn Ömer ve Ukbe b. Âmir'den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Bu hadis hasendir. Ebû Avâne ve pek çok kişi bu hadisi A'meş'den, Ebû Salih'den, Ebû Hüreyre'den, benzeri şekilde bize nakletmişler fakat senedinde “Ebû Salih'den bana haber verildi” demediler.