64- Peygamber (ﷺ)'in Diğer Hanımlarının Değer ve Kıymeti - ٦٤ - باب فَضْلِ أَزْوَاجِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم
Sünen-i Tirmizi: 45 - MENÂKIB KİTABI: 64- Peygamber (ﷺ)'in Diğer Hanımlarının Değer ve Kıymeti
Tarih: 22 Mart 2024 Cuma0 cevap verildi, 1 değerlendirme yapıldı, 3 görüntülendi.
Bu sayfa 22.03.2024 tarihinden itibaren 3 defa görüntülendi.
٦٤ - باب فَضْلِ أَزْوَاجِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم
٤٢٦٥ - حَدَّثَنَا عَبَّاسٌ الْعَنْبَرِيُّ، حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ كَثِيرٍ الْعَنْبَرِيُّ أَبُو غَسَّانَ، حَدَّثَنَا سَلْمُ بْنُ جَعْفَرٍ، وَكَانَ، ثِقَةً عَنِ الْحَكَمِ بْنِ أَبَانَ، عَنْ عِكْرِمَةَ، قَالَ قِيلَ لاِبْنِ عَبَّاسٍ بَعْدَ صَلاَةِ الصُّبْحِ مَاتَتْ فُلاَنَةُ لِبَعْضِ أَزْوَاجِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَسَجَدَ فَقِيلَ لَهُ أَتَسْجُدُ هَذِهِ السَّاعَةَ فَقَالَ أَلَيْسَ قَدْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( إِذَا رَأَيْتُمْ آيَةً فَاسْجُدُوا ) فَأَىُّ آيَةٍ أَعْظَمُ مِنْ ذَهَابِ أَزْوَاجِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ .
٤٢٦٦ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الصَّمَدِ بْنُ عَبْدِ الْوَارِثِ، حَدَّثَنَا هَاشِمٌ، هُوَ ابْنُ سَعِيدٍ الْكُوفِيُّ حَدَّثَنَا كِنَانَةُ، قَالَ حَدَّثَتْنَا صَفِيَّةُ بِنْتُ حُيَىٍّ، قَالَتْ دَخَلَ عَلَىَّ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَقَدْ بَلَغَنِي عَنْ حَفْصَةَ وَعَائِشَةَ كَلاَمٌ فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ ( أَلاَ قُلْتِ فَكَيْفَ تَكُونَانِ خَيْرًا مِنِّي وَزَوْجِي مُحَمَّدٌ وَأَبِي هَارُونُ وَعَمِّي مُوسَى ) وَكَانَ الَّذِي بَلَغَهَا أَنَّهُمْ قَالُوا نَحْنُ أَكْرَمُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم مِنْهَا . وَقَالُوا نَحْنُ أَزْوَاجُ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم وَبَنَاتُ عَمِّهِ . قَالَ وَفِي الْبَابِ عَنْ أَنَسٍ . قَالَ وَهَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ مِنْ حَدِيثِ صَفِيَّةَ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ هَاشِمٍ الْكُوفِيِّ وَلَيْسَ إِسْنَادُهُ بِذَلِكَ الْقَوِيِّ .
٤٢٦٧ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ خَالِدِ ابْنِ عَثْمَةَ، حَدَّثَنِي مُوسَى بْنُ يَعْقُوبَ الزَّمْعِيُّ، عَنْ هَاشِمِ بْنِ هَاشِمٍ، أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ وَهْبِ بْنِ زَمْعَةَ، أَخْبَرَهُ أَنَّ أُمَّ سَلَمَةَ أَخْبَرَتْهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم دَعَا فَاطِمَةَ عَامَ الْفَتْحِ فَنَاجَاهَا فَبَكَتْ ثُمَّ حَدَّثَهَا فَضَحِكَتْ قَالَتْ فَلَمَّا تُوُفِّيَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم سَأَلْتُهَا عَنْ بُكَائِهَا وَضَحِكِهَا . قَالَتْ أَخْبَرَنِي رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم أَنَّهُ يَمُوتُ فَبَكَيْتُ ثُمَّ أَخْبَرَنِي أَنِّي سَيِّدَةُ نِسَاءِ أَهْلِ الْجَنَّةِ إِلاَّ مَرْيَمَ بِنْتَ عِمْرَانَ فَضَحِكْتُ . قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ .
٤٢٦٨ - حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ، وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ، قَالاَ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ، أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ، عَنْ ثَابِتٍ، عَنْ أَنَسٍ، قَالَ بَلَغَ صَفِيَّةَ أَنَّ حَفْصَةَ، قَالَتْ بِنْتُ يَهُودِيٍّ . فَبَكَتْ فَدَخَلَ عَلَيْهَا النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم وَهِيَ تَبْكِي فَقَالَ ( مَا يُبْكِيكِ ) فَقَالَتْ قَالَتْ لِي حَفْصَةُ إِنِّي بِنْتُ يَهُودِيٍّ . فَقَالَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم ( إِنَّكِ لاَبْنَةُ نَبِيٍّ وَإِنَّ عَمَّكِ لَنَبِيٌّ وَإِنَّكِ لَتَحْتَ نَبِيٍّ فَفِيمَ تَفْخَرُ عَلَيْكِ ) ثُمَّ قَالَ ( اتَّقِي اللَّهَ يَا حَفْصَةُ ) قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ .
٤٢٦٩ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( خَيْرُكُمْ خَيْرُكُمْ لأَهْلِهِ وَأَنَا خَيْرُكُمْ لأَهْلِي وَإِذَا مَاتَ صَاحِبُكُمْ فَدَعُوهُ ) قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ صَحِيحٌ مِنْ حَدِيثِ الثَّوْرِيِّ مَا أَقَلَّ مَنْ رَوَاهُ عَنِ الثَّوْرِيِّ . وَرُوِيَ هَذَا عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم مُرْسَلٌ .
٤٢٧٠ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ، عَنْ إِسْرَائِيلَ، عَنِ الْوَلِيدِ، عَنْ زَيْدِ بْنِ زَائِدَةَ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( لاَ يُبَلِّغُنِي أَحَدٌ عَنْ أَحَدٍ مِنْ أَصْحَابِي شَيْئًا فَإِنِّي أُحِبُّ أَنْ أَخْرُجَ إِلَيْهِمْ وَأَنَا سَلِيمُ الصَّدْرِ ) قَالَ عَبْدُ اللَّهِ فَأُتِيَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بِمَالٍ فَقَسَمَهُ فَانْتَهَيْتُ إِلَى رَجُلَيْنِ جَالِسَيْنِ وَهُمَا يَقُولاَنِ وَاللَّهِ مَا أَرَادَ مُحَمَّدٌ بِقِسْمَتِهِ الَّتِي قَسَمَهَا وَجْهَ اللَّهِ وَلاَ الدَّارَ الآخِرَةَ . فَتَثَبَّتُّ حِينَ سَمِعْتُهُمَا فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَأَخْبَرْتُهُ فَاحْمَرَّ وَجْهُهُ وَقَالَ ( دَعْنِي عَنْكَ فَقَدْ أُوذِيَ مُوسَى بِأَكْثَرَ مِنْ هَذَا فَصَبَرَ ) قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ وَقَدْ زِيدَ فِي هَذَا الإِسْنَادِ رَجُلٌ .
٤٢٧١ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ، حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ، حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى، وَالْحُسَيْنُ بْنُ مُحَمَّدٍ، عَنْ إِسْرَائِيلَ، عَنِ السُّدِّيِّ، عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ أَبِي هِشَامٍ، عَنْ زَيْدِ بْنِ زَائِدَةَ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ، رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ( لاَ يُبَلِّغُنِي أَحَدٌ عَنْ أَحَدٍ شَيْئًا ) وَقَدْ رُوِيَ هَذَا الْحَدِيثُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم شَيْئًا مِنْ هَذَا مِنْ غَيْرِ هَذَا الْوَجْهِ .
64- Peygamber (ﷺ)'in Diğer Hanımlarının Değer ve Kıymeti
4265- İkrime (رضي الله عنه)'den rivâyete göre, şöyle demiştir: İbn Abbâs'a, sabah namazından sonra Peygamber (ﷺ)'in hanımlarından biri için Rasûlüllah (ﷺ)'in hanımlarından falan kimse vefat etti denildi de: İbn Abbâs secdeye kapandı. Bunun üzerine kendisine: “Şu saatte yaptığın bu secde nedendir?” Denildi. O da şu cevabı verdi: “Rasûlüllah (ﷺ), bir âyet, alamet, işaret gördüğünüzde secde ediniz buyurmadı mı? Peygamber (ﷺ)2in hanımlarından birinin vefatından daha büyük bir musibet, alamet ne olabilir?” (Ebû Dâvûd, Salat: 27)
Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Ancak bu şekliyle bilmekteyiz.
4266- Safiye binti Huyey (راضي عنها)'dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (ﷺ), yanıma girmişti. Ben de Âişe ile Hafsa'nın benim aleyhime söyledikleri bir sözü kendisine bildirdim. Buyurdular ki: “Sen de şöyle demeliydin: Siz benden nasıl hayırlı olabilirsiniz? Benim kocam Muhammed (ﷺ) babam, Harun (aleyhis-selâm), amcam ise Mûsâ (aleyhis-selâm) dır.”
Anlaşıldığına göre Safiyye'ye ulaşan söz onların: “Biz Rasûlüllah (ﷺ)'e senden daha kıymetliyiz, Hem amca kızları durumunda olup aynı kabileden hem de Peygamber (ﷺ),in hanımlarıyız (Sen ise Yahudilerdensin) demişlerdi.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)
Tirmizî: Bu konuda Enes'den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Bu hadis garibtir. Bu Safiyye hadisini sadece Haşim el Kufî'nin rivâyetiyle bilmekteyiz senedi de pek sağlam değildir.
4267- Ümmü Seleme (راضي عنها)'nın bildirildiğine göre: “Rasûlüllah (ﷺ), Mekke fethi yılı Fatıma'yı çağırmıştı ve onun kulağına gizlice bir şeyler söylemişti de Fatıma ağlamıştı sonra bir şeyler söyledi de Fatma gülümsedi. Peygamber (ﷺ), vefat edince Fatıma'ya bu ağlamasının ve gülmesinin sebebini sordum şu karşılığı verdi. Rasûlüllah (ﷺ), vefat edeceğini bana bildirdi. Ağladım sonra bana Imrân'ın kızı Meryem'den sonra Cennet kadınlarının hanım efendisi olduğumu bildirdi de güldüm.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)
Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir.
4268- Enes (رضي الله عنه)'den rivâyete göre, şöyle demiştir: Safiyye'ye, Hafsa'nın “Yahudi kızı” dediği haberi ulaştı da Safiye ağlamaya başladı. Peygamber (ﷺ) yanına girdiğinde ağlamakta idi. Rasûlüllah (ﷺ), seni ağlatan olay nedir? Safiye: Hafsa bana “Yahudi kızı” diyor dedi. Rasûlüllah (ﷺ) şöyle buyurdu: “Sen bir Peygamberin kızı durumundasın amcan da Peygamberdi ve şu anda da bir Peygamberin nikahı altındasın. Hangi konuda sana karşı övünüyor?” Sonra Hafsa'ya: “Ey Hafsa! Allah'tan kork” buyurdu. (Müsned: 11943)
Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle hasen sahih garibtir.
4269- Âişe (راضي عنها)'dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (ﷺ) şöyle buyurdu: “Sizin en hayırlınız ailesine en hayırlı olandır. Aileme karşı en hayırlı olan da benim. Bir arkadaşınız (kumanız) öldüğünde onun kötülüklerini sayıp dökmeyi bırakınız.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 27; Dârimî, Nikah: 17)
Tirmizî: Bu hadis Sevrî'den rivâyeti ne kadar az da olsa Sevrî'nin rivâyeti olarak hasen sahih garibtir. Aynı hadis Hişâm b. Urve'den ve babasından mürsel olarak rivâyet edilmiştir.
4270- Abdullah b. Mes'ûd (رضي الله عنه)'tan rivâyete göre, Rasûlüllah (ﷺ) şöyle buyurmuştur: “Kimse ashabından hiçbiri için bana kötü bir şey ulaştırmasın. Çünkü ben onların arasına tüm kötülükler ve kırgınlıklardan kurtulmuş olarak çıkmayı severim.” Abdullah dedi ki: Rasûlüllah (ﷺ)'e bir mal getirildi Rasûlüllah (ﷺ), o malı ashabı arasında taksim etti… Derken oturmakta olan iki adamın yanına vardım şöyle konuşmakta idiler: “Vallahi, Muhammed yaptığı bu taksimde ne Allah'ın rızasını ne de ahiret yurdundaki Cenneti düşünerek yapmıştır bunu duyar duymaz şaşırdım Peygamber (ﷺ)'e gelip durumu haber verdim Rasûlüllah (ﷺ)'in yüzü öfkesinden kızardı ve beni kendi hâlime bırak dedi. Mûsâ'ya bundan fazla eziyet edildi ve o bütün o eziyetlere katlanmıştı.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 27)
Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle garibtir. Hadisin senedine bir adam ilave edilmiştir.
4271- Abdullah b. Mes'ûd (رضي الله عنه)'den rivâyete göre, Peygamber (ﷺ) şöyle buyurdu: “Hiçbir kimseden bana bir şeyler aktarmasın.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 27)
Tirmizî: Bu hadis Abdullah b. Mes'ûd'tan buna benzer şekilde değişik yollarla rivâyet etmiştir.