Sünen-i Tirmizi - 43 - KUR’ÂN’IN TEFSİRİ KİTABI - 40- Zümer Sûresinden Tefsir Edilen Âyetler

40- Zümer Sûresinden Tefsir Edilen Âyetler

Sünen-i Tirmizi: 43 - KUR’ÂN’IN TEFSİRİ KİTABI: 40- Zümer Sûresinden Tefsir Edilen Âyetler

Tarih: 22 Mart 2024 Cuma
0 cevap verildi, 1 değerlendirme yapıldı, 2 görüntülendi.
5/5 - 1 kişi oy verdi.
Bu sayfa 22.03.2024 tarihinden itibaren 2 defa görüntülendi.

40- Zümer Sûresinden Tefsir Edilen Âyetler

3544- Zübeyr (رضي الله عنه)'den rivâyet edilmiştir, dedi ki: Zümer sûresi 31. âyet indiği zaman Zübeyr dedi ki: Dünyada aramızda olanlardan sonra birbirimizden davacı olmamız tekrarlanacak mı? Rasûlüllah () evet buyurdu. Bunun üzerine Zübeyr: “O halde iş o zaman çok ağırdır” dedi. (Müsned: 1321)

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3545- Esma binti Yezîd (راضي عنها)'dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah ()'den işittim: Zümer sûresi 53. ayetini okuyordu: “De ki: Allah şöyle buyuruyor: “Ey nefislerine uyup da sınırlarımı aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden umudunuzu kesmeyin, Allah bütün günahlarınızı bağışlar, şüphe yok ki O, çok bağışlayan ve çok acıyandır.” (Müsned: 26288)

Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece Sabit'in, Şehr b. Havşeb'den rivâyetiyle bilmekteyiz.

Tirmizî: Şehr b. Havşeb, Ümmü Seleme el Ensârîyye rivâyet etmektedir. Ümmü Seleme el Ensârîyye, Esma binti Yezîd'tir.

3546- Abdullah b. Mes'ûd (رضي الله عنه)'den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir Yahudi peygambere gelerek: “Ya Muhammed! Gökleri bir parmağıyla, dağları bir parmağıyla yeryüzünü bir parmağıyla, diğer tüm yaratıkları da bir parmağıyla tutarak mülkün sahibi benim buyurmaktadır. Öyle mi demiştir?” Bunun üzerine Peygamber () azı dişleri görününceye kadar güldü Zümer sûresi 67. ayetini okudu: “Allah'tan başkasına kulluk edenler, Allah'ı gerçek bir şekilde tanıyamadılar…” (Buhârî, Tefsir-ül Kur'ân: 27; Müslim, Sıfat-il Kıyame: 17)

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3547- Abdullah (رضي الله عنه)'den rivâyet edilmiştir: Yahudinin geçen sözü üzerine Peygamber (), hayret ederek ve tasdik ederek gülümsedi. (Buhârî, Tefsir-ül Kur'ân: 27; Müslim, Sıfat-il Kıyame: 17)

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3548- İbn Abbâs (رضي الله عنه)'den rivâyete göre, şöyle demiştir: Yahudinin biri Peygamber ()'e uğramıştı. Peygamber (), ona Ey Yahudi! buyurdu. Bize bazı şeyler anlat. Yahudi Ey Ebû'l Kâsım dedi. Allah'ın gökleri şunun yerleri şunun denizleri şunun dağları şunun ve diğer yaratıkları da şunun üzerine koymasına ne dersin? Muhammed b. Salt, Ebû Cafer bu hadisi rivâyet ederken önce küçük parmağını gösterdi. Sonra başparmağına kadar sıraladı.

Bunun üzerine Allah Zümer sûresi 67. ayetini indirdi: “Allah'tan başkasına kulluk edenler, Allah'ı gerçek bir şekilde tanı-yamadılar…”. (Müsned: 26288)

Tirmizî: Bu hadis hasen garib sahihtir. Bu hadisi sadece İbn Abbâs'ın rivâyeti olarak bu şekliyle bilmekteyiz.

Ebû Küdeyne'nin ismi Yahya b. Mühelleb'tir.

Tirmizî: Muhammed b. İsmail'in bu hadisi Hasen b. Şûca'dan ve Muhammed b. Salt'tan rivâyet ettiğini gördüm.

3549- Mûcâhid (رضي الله عنه)'den rivâyete göre, şöyle demiştir: İbn Abbâs dedi ki: “Cehennemin genişliği ne kadardır. Biliyor musun?" Ben de: “Hayır” dedim. İbn Abbâs dedi ki: “Evet vallahi bilemezsin” Bana, Âişe anlattı kendisi Rasûlüllah ()'e Zümer sûresi 67. ayetinin manasını sormuştu. Âişe diyor ki: “Ey Allah'ın Rasûlü! O gün insanlar nerede olacaklar?” Şöyle buyurdu: “Cehennem köprüsü üzerinde…” (Müslim, Sıfat-il Kıyame: 27; İbn Mâce, Zühd: 17)

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3550- Âişe (راضي عنها)'dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ey Allah'ın Rasülü: “Yeryüzü bunca genişliğine ve büyüklüğüne rağmen, kıyamet günü o allah'ın eli altında olacaktır. Gökler de O'nun sağ elinde toplanıp dürülecektir.” 39 Zümer: 67. ayetinde de Rabbimiz böyle buyurur. O günde mü'minler nerede bulunacaklardır? Dedim. “Cehennem üzerindeki sırat üzerindedir ey Âişe” buyurdular. (Müslim, Sıfat-il Kıyame: 27; İbn Mâce, Zühd: 17)

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3551- Ebû Saîd el Hudrî (رضي الله عنه)'den rivâyete göre, Rasûlüllah () şöyle buyurmuştur: Sur'a üfleyerek görevli melek surunu ağzına almış alnını eğmiş üfleme emrini beklemekte iken ben nasıl dünya zevkine dalabilirim? Bunun üzerine Müslümanlar: Böyle bir durum olursa ne diyelim. Rasûlüllah (), şöyle buyurdu: “Allah bize yeter ne güzel vekildir. O sadece Rabbimiz olan Allah'a tevekkül edip güvenip dayanmışız” deyiniz. Sûfyân: “Sadece Allah'a güvenip dayanırız” demiştir. (Müsned: 10614)

Tirmizî: Bu hadis hasendir. A'meş aynı şekilde Atıyye'den ve Ebû Saîd'den bu hadisi bize aktarmıştır.

3552- Abdullah b. Ömer (رضي الله عنه)'den rivâyete göre: bir bedevî, Ey Allah'ın Rasûlü! “Sûr” nasıl bir şeydir? Diye sordu. Rasûlüllah ()'de: “Boynuza benzeyen üflenecek ses çıkaran bir alettir” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Sünnet: 27)

Tirmizî: Bu hadis hasen olup, bu hadisi sadece Süleyman et Teymî'nin rivâyetiyle bilmekteyiz.

3553- Ebû Hüreyre (رضي الله عنه)'den rivâyete göre, şöyle demiştir: Yahudinin biri Medîne çarşısında alışveriş ederken: “Mûsâ'yı bütün insanlardan üstün kılan, Allah hakkı için hayır…” demişti. Bunun üzerine Ensâr'dan bir adam elini kaldırıp Yahudinin suratına bir şamar indirerek şöyle dedi: “İçimizde Allah'ın peygamberi olduğu halde sen bunu ne hakla söylüyorsun?” Sonra Rasûlüllah (), Zümer sûresi 68. ayetini okuyarak şöyle buyurdu: “Başını kaldıranların ilki ben olacağım. Tam bu sırada Mûsâ'yı arşın direklerinden birine yapışmış olarak göreceğim. Başını benden önce mi kaldırmıştır, yoksa Allah'ın istisna ettiğikimselerden midir? bilemiyorum. Kim benim Yunus b. Metta'dan hayırlı olduğunu söylerse yalan söylemiş olur.” (Buhârî, Ehadis-ül Enbiya: 27; Müslim, Fedail: 17)

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3554- Ebû Hüreyre (رضي الله عنه)'den rivâyete göre, Rasûlüllah ()'den şöyle buyurduğunu aktarılmıştır: Kıyamet günü bir tellal şöyle seslenecektir: “Size ölmemek üzere bir hayat aile hastalanmamak üzere bir sağlık, asla ihtiyarlığı olmayan bir gençlik ve darlığı olmayan bir bolluk vardır.” Allah'ın, Araf sûresi 43. ayetindeki mana budur: “Oraya girmeden önce, onların içinde takılıp kalmış olabilecek düşünce ya da duygu türünden uygunsuz ne varsa hepsini silip atacağız; orada önlerinde dereler, ırmaklar çağıldayacak ve onlar: “Eksiksiz bütün övgüler bizi bu bahtiyarlığa eriştiren Allah'a yakışır. Çünkü O bize yol göstermeseydi, biz asla doğru yolu bulamazdık! ve Rabbimizin elçileri bize gerçekten doğruları söylemişler” diyecekler. ve bir ses: “İşte geçmişte edip eyledikleriniz sayesinde, kazandığınız Cennet bu” diye seslenecek.” (Müslim, Cennet: 27)

Tirmizî: İbn'ül Mübarek ve başkaları bu hadisi Sevrî'den merfu olmaksızın rivâyet etmişlerdi.

« Önceki
39- Sa’d Sûresinden tefsir Edilen Âyetler
Sonraki »
41- Mü’min Sûresinden Tefsir Edilen Âyetler

40- Zümer Sûresinden Tefsir Edilen Âyetler ile ilgili sorular

40- Zümer Sûresinden Tefsir Edilen Âyetler ile ilgili soru ya da tartışma başlatın.

Soru Sor

Bu bölümde 40- Zümer Sûresinden Tefsir Edilen Âyetler ile ilgili soru sorabilirsiniz. Soru sormak için oturum açın..

/500

43 - KUR’ÂN’IN TEFSİRİ KİTABI Hadis-i Şerifler

Whatspp'ta Paylaş

Sünen-i Tirmizi

Sünen-i Tirmizi ©2024

Hakkında

Sünen-i Tirmizi