14- Peygamberimizin Ümmeti Hakkındaki Üç Dileği
Sünen-i Tirmizi: 29 - FİTEN (KARGAŞALIKLAR) KİTABI: 14- Peygamberimizin Ümmeti Hakkındaki Üç Dileği
Tarih: 22 Mart 2024 Cuma0 cevap verildi, 3 değerlendirme yapıldı, 3 görüntülendi.
Bu sayfa 22.03.2024 tarihinden itibaren 3 defa görüntülendi.
14- Peygamberimizin Ümmeti Hakkındaki Üç Dileği
2330- Habbab b. Eret (رضي الله عنه)'den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (ﷺ), bir gün namaz kıldı ve o namazı uzattı. Bunun üzerine Ey Allah'ın Rasûlü bu güne kadar kılmadığın uzunlukta bir namaz kıldın dediler. Rasûlüllah (ﷺ): “Evet bu; korku ve ümid namazı idi. Bu namaz içerisinde ben Allah'tan üç şey istedim ikisini bana verdi; birini vermedi. Allah'tan ümmetimi kıtlıkla helak etmemesini istedim bunu bana verdi. Düşman güçlerinin ümmetimin başına Mûsâllat olmamasını istedim, bunu da bana verdi. Üçüncü olarak da ümmetimin birbirine düşürülmemesini istedim bunu bana vermedi” dedi. (Müslim, Fiten: 5)
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
Bu konuda Sa'd ve İbn Ömer'den de hadis rivâyet edilmiştir.
2331- Sevbân (رضي الله عنه)'den rivâyete göre, Rasûlüllah (ﷺ) şöyle buyurdu: Allah, yeryüzünü benim için katladı dürdü büktü bende yeryüzünün doğu ve batı her tarafını gördüm, ümmetimin hükümranlığı ve saltanatı benim için katlanan ve gösterilen yerlerine kadar ulaşacaktır. Bana iki hazine verildi biri sarı biri kırmızı Rabbimden ümmetimin umumî kıtlıkla helak etmemesini ve kendilerinden olmayıp onların köklerini kurutacak haricî (dış düşmanları onların başına Mûsâllat kılmamasını istedim. Rabbim ise şöyle buyurdu: “Ey Muhammed kesinlikle hüküm verdim bu hüküm geri çevrilip değiştirilmez, Ümmetin için sana şu müjdeyi veriyorum; onları genel bir kıtlıkla helak etmeyecek ve kendilerinden olmayan köklerini kurutacak bir düşman gücünü onların başına Mûsâllat kılmayacağım hatta ümmetine karşı dünyanın çeşitli bölgelerinden -veya çeşitli bölgeleri arasından- bir araya gelseler bile. Fakat sonunda onlar yani senin ümmetin birbirini kıracak ve birbirini esir edecektir.” (Müslim, Fiten: 5)
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.