29- Hendek Savaşında Sa’d b. Muâz’ın Düşman Güçlerine Karşı Tavrı - ٢٩ - باب مَا جَاءَ فِي النُّزُولِ عَلَى الْحُكْمِ
Sünen-i Tirmizi: 17 - SİYER KİTABI: 29- Hendek Savaşında Sa’d b. Muâz’ın Düşman Güçlerine Karşı Tavrı
Tarih: 22 Mart 2024 Cuma0 cevap verildi, 1 değerlendirme yapıldı, 5 görüntülendi.
Bu sayfa 22.03.2024 tarihinden itibaren 5 defa görüntülendi.
١٦٧٨ - حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ، حَدَّثَنَا اللَّيْثُ، عَنْ أَبِي الزُّبَيْرِ، عَنْ جَابِرٍ، أَنَّهُ قَالَ رُمِيَ يَوْمَ الأَحْزَابِ سَعْدُ بْنُ مُعَاذٍ فَقَطَعُوا أَكْحَلَهُ أَوْ أَبْجَلَهُ فَحَسَمَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بِالنَّارِ فَانْتَفَخَتْ يَدُهُ فَتَرَكَهُ فَنَزَفَهُ الدَّمُ فَحَسَمَهُ أُخْرَى فَانْتَفَخَتْ يَدُهُ فَلَمَّا رَأَى ذَلِكَ قَالَ اللَّهُمَّ لاَ تُخْرِجْ نَفْسِي حَتَّى تُقِرَّ عَيْنِي مِنْ بَنِي قُرَيْظَةَ . فَاسْتَمْسَكَ عِرْقُهُ فَمَا قَطَرَ قَطْرَةً حَتَّى نَزَلُوا عَلَى حُكْمِ سَعْدِ بْنِ مُعَاذٍ فَأَرْسَلَ إِلَيْهِ فَحَكَمَ أَنْ يُقْتَلَ رِجَالُهُمْ وَيُسْتَحْيَى نِسَاؤُهُمْ يَسْتَعِينُ بِهِنَّ الْمُسْلِمُونَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( أَصَبْتَ حُكْمَ اللَّهِ فِيهِمْ ). وَكَانُوا أَرْبَعَمِائَةٍ فَلَمَّا فَرَغَ مِنْ قَتْلِهِمُ انْفَتَقَ عِرْقُهُ فَمَاتَ . قَالَ وَفِي الْبَابِ عَنْ أَبِي سَعِيدٍ وَعَطِيَّةَ الْقُرَظِيِّ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
١٦٧٩ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَبُو الْوَلِيدِ الدِّمَشْقِيُّ، حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ بَشِيرٍ، عَنْ قَتَادَةَ، عَنِ الْحَسَنِ، عَنْ سَمُرَةَ بْنِ جُنْدَبٍ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ( اقْتُلُوا شُيُوخَ الْمُشْرِكِينَ وَاسْتَحْيُوا شَرْخَهُمْ ). وَالشَّرْخُ الْغِلْمَانُ الَّذِينَ لَمْ يُنْبِتُوا . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ . وَرَوَاهُ الْحَجَّاجُ بْنُ أَرْطَاةَ عَنْ قَتَادَةَ نَحْوَهُ .
١٦٨٠ - حَدَّثَنَا هَنَّادٌ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، عَنْ سُفْيَانَ، عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ عُمَيْرٍ، عَنْ عَطِيَّةَ الْقُرَظِيِّ، قَالَ عُرِضْنَا عَلَى النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم يَوْمَ قُرَيْظَةَ فَكَانَ مَنْ أَنْبَتَ قُتِلَ وَمَنْ لَمْ يُنْبِتْ خُلِّيَ سَبِيلُهُ فَكُنْتُ مِمَّنْ لَمْ يُنْبِتْ فَخُلِّيَ سَبِيلِي . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ أَنَّهُمْ يَرَوْنَ الإِنْبَاتَ بُلُوغًا إِنْ لَمْ يُعْرَفِ احْتِلاَمُهُ وَلاَ سِنُّهُ وَهُوَ قَوْلُ أَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ
29- Hendek Savaşında Sa'd b. Muâz'ın Düşman Güçlerine Karşı Tavrı
1678- Câbir (رضي الله عنه)'den rivâyete göre, şöyle demiştir: Hendek savaşında Sa'd b. Muâz yaralanmış ve kol damarlarından biri kopmuştu da Rasûlüllah (ﷺ) onu ateşle dağlayarak tedavi etmişti, Sa'd'ın kolu şişmişti. Sonra kanı tekrar bıraktı sonra tekrar dağlayarak tedavi etti fakat eli yine şişmişti Sa'd bu durumu görünce şöyle dedi: “Allah'ım, beni Kurayza'ya karşı yüzümü güldürmeden canımı alma.” Bunun üzerine Sa'd'ın damarından akan kan kesildi, Kurayza oğulları onun hükmüne uymak üzere gelinceye kadar hiçbir damla akmadı sonra Rasûlüllah (ﷺ) kendisine haber gönderdi o da şöyle hüküm verdi: “Erkeklerin öldürülmeleri kadınların sağ bırakılarak Müslümanların kendilerinden çeşitli hizmetlerde yararlanmaları.” Bunun üzerine Rasûlüllah (ﷺ): “Bunlar hakkında Allah'ın hükmüne isabet ettin” buyurdu. Bunlar dört yüz kişiydiler bunların öldürülme işlemleri bitirilince Sa'd'ın damarı patladı ve kan kaybından öldü. (Ebû Dâvûd, Tıp: 7; İbn Mâce, Tıp: 24)
Tirmizî: Bu konuda Ebû Saîd ve Atıyye el Kurazî'den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
1679- Semure b. Cündüp (رضي الله عنه)'den rivâyete göre, Rasûlüllah (ﷺ) şöyle buyurmuştur: “Müşriklerin yaşlılarını öldürün genç çocukların hayatlarını bağışlayın.” (Ebû Dâvûd, Cihâd: 111)
Şerh: Sakal ve bıyığı bitmemiş çocuk demektir
Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.
Haccac b. Ertae, Katâde'den bir benzerini rivâyet etmiştir.
1680- Atıyye el Kurazî (رضي الله عنه)'den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: “Kurayza savaşı günü Rasûlüllah (ﷺ)'e gösterildik sakal ve bıyığı olanı öldürüyor, sakal ve bıyığı çıkmayanı serbest bırakıyordu. Ben sakal ve bıyığı çıkmamış olanlardandım da beni serbest bırakmıştı.” (Ebû Dâvûd, Hudud: 18; İbn Mâce, Hudud: 4)
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Bazı ilim adamlarının uygulaması bu hadise göre olup, sakal bıyık etek koltuk tüylenmesini ergenlik çağı olarak kabul etmişlerdir. Yaşı ve ihtilam olup olmadığı bilinmeyen çocukların ergenlik çağı tüylenmelerinden bilinir demektedirler. Ahmed ve İshâk bunlardandır.